Salgın

Salgın Hastalıklar, depremler, seller, tusunamiler, heyelanlar…
Bu gibi afatlar iki şekilde değerlendirilmelidir.
Birisi Allah’ın kullarını hayr ve şer olarak imtihan etmesi; Allah’ın yeryüzündeki ayetleri
Diğeri de Kulların birbirinin imtihanı olması.

Bu tür hadiselerde en uygun yol dersler çıkarmak, sorumluluk bilinciyle hareket etmek, haklara riayet etmek, yaratılış gayesini düşünmek, hayat muhasebesi yapmak, eksikleri telafi etmek, günahlardan pişman olup vazgeçmek, samimî tövbeye yönelmek, muhtaç olanlara kol kanat germek, aile bireylerine sahip çıkmak, düzenli ibadete yönelmek, manevî anlamda yenilenmek, dua ile sahibimize iltica etmek, tefekkür de bulunmak, hakları hak sahiplerine teslim etmek, barışmak vb.
Özetle bize düşen Allah’ın yeryüzündeki ayetlerini doğru okumak, Maddi ve manevî anlamda olgunlaşmak için çalışmaktır.

Başımıza gelen hadiselerin bir diğer yönü toplumsal şuur, manevî aydınlanma oluşturmaktır. Bu da Devlet-Millet bizim sorumluluğumuzdur. Buradaki metodu ve usulü iyi belirlemek gerekir. Hatırladığım bir husus beni her daim incitmiştir. Adapazarı depreminde bir çok yakınımızı kaybetmiştik ve o sıralar meşhur bir hoca vaaz etmiş ve Allah günah işleyenlerden dolayı insanları helak etti gibi ifadeler kullanmıştı. Depremde hafızlık yapan henüz buluğ cağına ermemiş iki ikiz yavrumuzu, anne ve babalarını da enkazda bırakmıştık. Hayatta kalan yakınlarımızın tepkisi beni her daim itidalli olmaya itmiştir.

Toplumsal bilinç ve şuur oluştururken kullanılan dil ve üslup hassas zamanlarda daha dikkatli tutulmalıdır.

Büyük devlet olmanın gereğini bu günlerde çok daha iyi hissetmenin gururunu yaşıyoruz.
Millet olarak bize düşen devletimizin talimatları çerçevesinde hareket ederek salgını en hafif zararla atlatmaktır.

Toplumsal hareket oluşabilmesi için fedakarlık yapmak, taviz vermek, sokaktan uzak kalmak, ihtiyaç dışı dolaşımda bulunmamak, mesafelere riayet etmek, hak ve hukukumuzu korumak, temizliğe her zamankinden daha fazla riayet etmek bizlerin zorunlu görevlerinden sadece bazılarıdır.

İdris YAVUZYİĞİT

Written by İdris YAVUZYİĞİT

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir